Cibril Aleyhisselam, insan şekli almıştı,
Gelip birgün Fravun'un kapısını çalmıştı,
Demişti ''hükümdarım başımı soktum derde''
Fravun dedi ''meşgulüm şimdi git, gel ilerde.''
Dedi ki; ''bekleyemem şuanda söyleyeyim,''
Fravun dedi ''uzatma söylede dinleyeyim.''
Dedi ''bir kölem var sözümü dinlemiyor,
Ne emretsem yapmıyor, bana karşı çıkıyor.''
''Ben bu asi kölemi öldürsem acaba,
Suç işlemiş olupta girer miyim günaha?''
Fravun dedi ki; ''hayır suç ve günah değildir,
Böyle asi kulları hemen öldürmelidir.
Cibril dedi, ''ne ile öldürsem hükümdarım,
Suda boğsam olur mu? siz deyin ben yapayım''
Fravun dedi ''öldürde nasıl olursa olsun,
İstersen o köleyi at bir kuyuya boğulsun''
Cibril Aleyhisselam dedi, ''Ey hükümdarım,
Bu işi iznin ile yapmayı arzularım,
Madem ki bu yoldadır sizin fermanınız,
Kendi eliniz ile yazıp imzalayınız.''
Asi bir kulu, caizdir suda buğmak''
Diye yazıp imzaladı bu ahmak.
Bu hadiseden sonra yıllar geçti aradan,
Musa Aleyhisselam kaçarken Fravun'dan.
Vardı Kızıldeniz'e, o zaman kavmi ile,
Yetişti arkasından Fravun'da askeriyle,
Musa Aleyhisselam dua etti Rabbine,
Denizden oniki yol açılmıştı kendine.
Geçmeye başladılar müminler bu yoldan,
Fravun'da askeriyle girdi arkalarından,
Sağ ve salim geçince tam olarak müminler,
Suyun tam ortasına gelmişti kafirler.
Yollar kapandı birden, sular bastı her yandan,
Geldi Cibrili Emin Fravun'a tam o zaman.
Gösterdi kendisine imzalı fermanını,
Okuyunca kağıdı tanıdı imzasını.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder